Tüm Çene Dişsizlik

Tüm çenede dişsizlik, ilgili çenede hiç dişin bulunmadığı veya mevcut dişlerin artık fonksiyon göremeyecek kadar yetersiz hale geldiği durumları ifade eder. 

Bu durum, hem estetik açıdan ciddi bir sorun oluştururken hem de çiğneme, konuşma ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Tüm çene dişsizliğinde uygulanan tam protez tedavisi, hastaya yeniden sağlıklı bir gülüş ve fonksiyon kazandırmak için temel yaklaşımlardan biridir. 

Gelişen diş hekimliği teknolojileri sayesinde, günümüzde bu sorun yalnızca klasik protezlerle değil, implant destekli ileri tedavi seçenekleriyle de başarılı şekilde çözülebilmektedir. Peki tüm çene dişsizlik neden olur, kimlerde görülür ve hangi tedaviler uygulanır?

Tüm Çene Dişsizliği Neden Olur?

Tüm çene dişsizlik, genellikle uzun süre ihmal edilen ağız sağlığı problemlerinin sonucu olarak ortaya çıkar. En yaygın nedenlerden biri, ileri düzey periodontal hastalıklardır. Diş etlerini ve çevre kemik dokusunu etkileyen bu rahatsızlıklar, zamanla dişlerin sallanmasına ve kaybına yol açar. Ayrıca tedavi edilmeyen çürükler, başarısız kanal tedavileri, travmalar ve genetik yatkınlık da diş kayıplarının temel sebepleri arasındadır.

Bazı bireylerde sistemik hastalıklar (örneğin diyabet, osteoporoz) da diş kayıplarını hızlandırabilir. Diş eksiklikleri zaman içinde çene kemiğinde erimeye, yüz şeklinde değişime ve konuşma bozukluklarına yol açar. Tüm çene dişsizlik yalnızca fonksiyonel değil, psikolojik açıdan da bireyleri olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu nedenle bu sorunun profesyonel bir yaklaşımla, kapsamlı tedavi planlaması eşliğinde ele alınması gerekir.

Tam Protez Tedavisi Nedir?

Tam protez, halk arasında “takma diş” olarak da bilinen, çenesinde hiç dişi kalmamış bireyler için uygulanan klasik bir tedavi yöntemidir. Bu protezler, hastanın alt ve üst çene ölçülerine göre laboratuvar ortamında özel olarak hazırlanır ve tamamen diş eti dokusu üzerine oturarak çiğneme fonksiyonunu geri kazandırmayı amaçlar.

Modern tam protezler, yalnızca estetik bir çözüm sunmakla kalmaz; aynı zamanda hastanın rahat çiğneme yapabilmesini, daha net konuşmasını ve yüz estetiğini desteklemesini sağlar. Protezlerin stabilitesi, protezin çene kemiğine ve yumuşak dokulara ne kadar iyi oturduğuna bağlıdır. Bu nedenle, protezlerin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi ve gerektiğinde uyumlandırılması (reline işlemi) önemlidir.

Ancak, çene kemiği erimesi ileri düzeyde olan bireylerde klasik tam protezler yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda daha ileri tedavi seçeneklerine başvurmak gerekebilir.

İmplant Destekli Protez Seçenekleri

Günümüzde tam dişsizlik durumunda implant destekli protezler, hem konfor hem de fonksiyon açısından klasik protezlerin çok ötesinde avantajlar sunar. Bu yöntemde, çene kemiğine yerleştirilen titanyum implantlar sayesinde protez, kemiğe sabitlenir ya da tutuculuk kazanır.

İki temel implant destekli protez tipi vardır:

Sabit implant üstü protezler: Belirli sayıda implant üzerine sabitlenir, hasta tarafından çıkarılamaz. Doğal dişe en yakın konforu sunar.

Hareketli implant destekli protezler (lokator, bar tutuculu): Hasta tarafından takılıp çıkarılabilir, ancak klasik protezlere göre çok daha stabil ve rahattır.

İmplant tedavisi, yeterli kemik desteği olan her hastaya uygulanabilir. Kemik yetersizliği durumunda ise ileri cerrahi işlemlerle (kemik grefti, sinüs lifting gibi) destek sağlanabilir. İmplant destekli çözümler, çene kemiğinin erimesini yavaşlatır ve protezin oynamasını engeller; böylece hastaya güvenli, sağlam ve uzun ömürlü bir çözüm sunar.

Tedavi Süreci ve Hasta Uyumu

Tüm çene dişsizlik tedavisinde en önemli aşama, hastaya özel planlama yapılmasıdır. Öncelikle detaylı bir ağız içi muayene, radyolojik değerlendirme (panoramik röntgen veya tomografi) ve çene yapısının analiz edilmesi gerekir. Bu veriler ışığında, hastanın beklentilerine ve çene sağlığına en uygun tedavi yöntemi belirlenir.

Tam protez tedavisi genellikle birkaç seansta tamamlanır. İmplant tedavisi ise kemik yapısına bağlı olarak birkaç ay sürebilen bir süreçtir. İmplant yerleştirildikten sonra kemikle bütünleşmesi (osseointegrasyon) beklenir, ardından protez aşamasına geçilir.

Tedavi sonrasında hasta, ağız hijyenine dikkat etmeli, düzenli hekim kontrollerini aksatmamalı ve protez kullanımı konusunda bilinçli hareket etmelidir. Özellikle implant destekli protezlerde hijyen, tedavinin uzun ömürlü olması için kritik öneme sahiptir.

Tedavi Sonrası Bakım Önerileri

Tedavi sonrasında uygulayacağınız bazı basit ama etkili önlemler, hem protezlerin ömrünü uzatır hem de ağız sağlığınızı korumanızı sağlayacakır. Tedavinin başarısı, yalnızca hekimin uyguladığı işlemlerle değil, hastanın günlük bakım alışkanlıklarıyla da doğrudan ilişkilidir.

1. Protez Temizliği İhmal Edilmemeli

Tam veya implant destekli protezler, doğal dişler gibi düzenli olarak temizlenmelidir. Her yemekten sonra çıkarılarak yumuşak kıllı fırça ve özel protez temizleme ürünleri ile nazikçe fırçalanmalıdır. Sıcak su, aşındırıcı macun veya deterjan kullanılmamalıdır; bu maddeler protez materyaline zarar verebilir.

2. Gece Protez Çıkarılmalı (Tam Protez Kullananlar İçin)

Klasik tam protez kullanıcıları, gece protezlerini çıkararak ağız dokularının dinlenmesine izin vermelidir. Protez, gece boyunca temiz su içinde veya protez bakım solüsyonunda bekletilmelidir. Bu, doku tahrişlerinin ve mantar enfeksiyonlarının önüne geçer.

3. İmplant Üzeri Temizlik Çok Daha Kritik

İmplant destekli protez kullanan hastalar, implant çevresini özel fırçalar, arayüz fırçaları veya diş ipleriyle mutlaka temizlemelidir. Aksi takdirde peri-implantitis adı verilen iltihabi durumlar gelişebilir ve implant kaybına yol açabilir. Gerekli durumlarda ağız duşu cihazları da hekimin önerisiyle kullanılabilir.

4. Düzenli Kontroller Aksatılmamalı

Yeni yapılan protezler, ilk haftalarda hafif vuruk veya baskı hissi oluşturabilir. Bu durumlar için hekime başvurularak küçük uyumlandırmalar yapılmalıdır. Ayrıca yılda en az 1-2 kez genel ağız sağlığı ve protez kontrolü için diş hekimine gidilmesi önerilir. İmplant kullanıcıları için bu kontroller daha da kritik öneme sahiptir.

5. Beslenme ve Alışkanlıklar Gözden Geçirilmeli

Sert kabuklu yiyeceklerin ısırılması, protezin kırılmasına ya da implant çevresine zarar vermesine neden olabilir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı, ağız dokularının iyileşmesini yavaşlatır ve implant tedavisinin başarısını olumsuz etkiler. Bu alışkanlıklar mümkünse bırakılmalı veya en aza indirilmelidir.

Bu içerik kliniğimizin doktorlarından Dt. Macit Karataşlı tarafından hazırlanmıştır.

Çalışma Saatleri

  • Hafta İçi 09:00 - 18:00
  • Cumartesi 09:00 - 18:00
  • Pazar Kapalı

Bize Ulaşın

+90 (216) 386 29 70